Engelleri Kaldırmak Mümkün
GÜNDEMMemur-Sen Engelliler Komisyonu Başkanı Eşref Karaaslan, “Engelliliği ortadan kaldırmak mümkün olmazsa da engelleyici bakışı, engelleyici mevzuatı, fiziki ve psikolojik bariyerleri ortadan kaldırmak mümkündür” dedi.
Memur-Sen Engelliler Komisyonu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında basın toplantısı ve kan bağışı etkinliği düzenledi. Hiçbir gücün millet olma bütünlüğümüzü engellemeye yetmeyeceğini belirten Karaaslan, dünya nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan engelli bireylerin, 2011 verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 7’sine tekabül ettiğine dikkat çekerek, “Ülkemizde toplam nüfusun iş gücüne katılım oranı yüzde 50,3 iken, engelli nüfusun iş gücüne katılım oranı yüzde 22 civarındadır. Kamuda yaklaşık 60 bin engelli personelimiz memur kadrosunda çalışmaktadır. Engellilerin sosyal, kültürel, ekonomik, çalışma başta olmak üzere, hayatın her alanında ayrımcılığa uğramadan var olabileceği; engellerle karşılaşmadan, daha erişilebilir ve daha saygın şartlarda yaşayacağı bir düzeni sağlamak hepimizin asli görevidir. Çünkü engelliliği ortadan kaldırmak mümkün olmazsa da engelleyici bakışı, engelleyici mevzuatı, fiziki ve psikolojik bariyerleri ortadan kaldırmak mümkündür. Hayattan soyutlamak yerine hayatın içine katan yaklaşımları bir ihsan olarak değil, insanı önceleyen bir irfan olarak değerlendirmek gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Engelliliği, atıl kalmanın kaderi olmaktan çıkarıp üreten, kendine ve içinde bulunduğu topluma değer katan imkânlara kavuşturmak gerektiğini kaydeden Karaaslan, şöyle devam etti: “Engelleri aşmak, engelsiz bir hayat kurmak için başlattığımız sendikal yolculuğumuz boyunca engelli kamu görevlilerimize gerek kazanımlar gerekse sendikal örgütlenme noktasında önemli katkılarda bulunduk. Hâlihazırda 60 bin engelli kamu görevlisinin 40 bini konfederasyonumuzun üyesi durumundadır. Konfederasyonumuzun insan merkezli sendikacılık anlayışı neticesinde engellilerin kamuya atanırken genel hükümlerin dışında tutularak bağımsız bir merkezî sınavla atama yapılmasını sağladık. Kendisi veya bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinden birisi engelli olan personele tayin kolaylığını, mesai saatlerinde saatlik izin verilmesini, gece vardiyası ve nöbetlerden muaf tutulmasını sağladık. Engelli ve engelli yakını olan memurlara kamu konutlarından yararlanmak için pozitif ayrımcılık yapılmasını sağladık. Engelli memurların mesai saatlerinin, özür durumları da dikkate alınarak, diğer memurlardan farklı şekilde düzenlenmesini sağladık. Aile yardımı ödeneğinin engelli çocuklar için yüzde 50 artırımlı ödenmesini sağladık. Engelli çocuğu olan kamu görevlilerine; 0-6 yaş için 189 TL, 6 yaş üstü çocukları için 95 TL çocuk yardımı ödenmesini sağladık. Engelli kamu görevlilerinin mesleki uyum eğitimlerinin ve fiziki çalışma şartlarının iyileştirilmesini, görevlendirilmeleri hâlinde refakatçilerin kendilerine eşlik etmesi uygulamasını sağladık. En son kazanım olarak da engellilerin hâkim ve savcı olmasını engelleyen ayrımcı hükümleri ortadan kaldıran kanun değişikliği geçen gün Meclis’te kabul edildi. Saydığım maddeler dışında engelli kamu görevlilerine daha birçok sosyal ve mali kazanım sağladık. Engelliliğimizi artıran, bizleri atıl bırakan engelleyici bakışı aşmaya yönelik olumlu adımların atılmasını temin ettik. Bu kazanımları artırmanın, engellilerin insan onuruna yaraşır bir hayat sürdürmelerini sağlamanın gayreti içinde olmaya, engellilerin taleplerini dile getirmeye devam edeceğiz.”
Haklarımızın genişletilmesini istiyoruz
Karaaslan, engellilerin sosyal haklar açısından güçlendirilmesi adına taleplerini şu şekilde sıraladı: “Engelli kadroları üzerinden yapılan atamalarda ek ödemeler 20 puan artırımlı olmalıdır. Ailesinde bakıma muhtaç engelli bulunan çalışanlarımıza istemeleri hâlinde günlük ve haftalık çalışma sürelerinin yarısında görev yapmama hakkı verilmelidir. Engelli kamu görevlilerinin TOKİ konutlarından satın almaları hâlinde (tek konut için) faizsiz kredi kullandırılmalıdır. Engelli kamu görevlilerinin derece artışı iki yılda bir yapılmalı, ilaveten her beş yılda ilave bir derece verilmelidir. Engeli nedeniyle erken veyahut malulen emekli olan kamu görevlilerine bağlanacak emekli aylığı tutarı ile emekli ikramiyesi, en az 25 yıl üzerinden esas alınarak hesaplanmalı ve ödenmelidir. Engelli kamu görevlilerine bağlanacak emekli aylığının en son almakta olduğu maaşın yüzde 85’inden az olmamalıdır. Kamu görevlilerinin merakla beklediği ek gösterge konusunun kapsamına engelli kamu görevlilerimiz de özel olarak dâhil edilmelidir. Engelli kamu personeli yeşil pasaport hakkından daha erken faydalanmalıdır. Engelli kamu görevlileri, ulaşımlarını sağladıkları motorlu taşıt alımlarında KDV’den muaf tutulmalıdır. Hac ve umre kontenjanları içerisinde, tıpkı şehit yakınları ve gaziler için ayrıldığı gibi, engelliler için de özel kontenjan ayrılmalı, engelliler ve refakatçileri hac ve umre farizalarından yüzde 50 indirimli olarak faydalandırılmalıdır. Eğitim durumu uygun olan engelli kamu görevlilerinin görevde yükselme sınavından muaf tutularak istemeleri hâlinde eğitimin gerektirdiği kadrolara ataması yapılmalıdır. Engelli kamu görevlileri, yıllık izin haklarından yüzde 25, mazeret izninden yüzde 50, süt ve doğum izinlerinden yüzde 100 artırımlı yararlanmalıdır. Engelli personele ihtiyaç duyacağı donanıma sahip araçların olduğu bir servis hizmeti sağlanmalıdır. Ayrıca, kamuya atanmayı bekleyen binlerce engelli vatandaşımız için de ivedilikle kontenjan açılmasını istiyoruz.”
İstihdamda kamu öncü olmalı
Engeli bulunan bireylerin çalışma hayatında, kamu personel sisteminde var olmasını sadece sosyal adalet ve sosyal devlet paradigmasına dayandırmadıklarını belirten Karaaslan, şunları söyledi: “Bunun aynı zamanda bireysel bir hak olduğunu ifade ediyoruz. Görme engelinin hakikati görmeye engel olamayacağını, işitme engelinin söylenen sözleri anlamaya engel olamayacağını, doğruya yürümek için illaki ayakların olması gerekmediğini biliyoruz. Bu çerçevede, engeli bulunan bireylerin istihdamında kamunun öncülük etmeye devam etmesinin yanı sıra, çalışma şartlarında, kariyer imkânlarında, mali, sosyal ve özlük haklarında da öncülük etme sorumluluğu yüklenmesi gerektiğini dile getiriyoruz. Bu vesileyle 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü’nün, engelli bireylerin ve engelli kamu görevlilerinin daha iyi şartlarda yaşaması, insan onuruna uygun çalışma şartlarına sahip olması, pozitif ayrımcılık zemininde beklentilerinin karşılanması noktasında yeni bir milat olmasına kapı aralamasını temenni ediyoruz.”
İlginizi Çekebilir