© Kamusal Haber 2021

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu’ndan “Aile ve Kadın Politikalarına Yeni Bir Paradigma” Önerisi

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin ardından aile ve kadın politikalarına ilişkin yeni bir çözümün kapılarını aralayacak bir rapor hazırladı. Komisyon tarafından hazırlanan “Aile ve Kadın Politikalarına Yeni Bir Paradigma” başlıklı rapor düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu üyeleri ve Memur-Senli kadınların katıldığı toplantıda raporu kamuoyuna duyuran Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın komisyon olarak İstanbul Sözleşmesine dair tartışmaların sağlıklı bir zeminde yürütülmesi ve bu tartışmaların çözüm üretme kapasitesine erişmesi için ilk günden beri taraf olduklarını belirterek hazırladıkları raporun şiddetin çözümüne ve kadın politikalarına yeni bir çözüm önerisi getirdiğini ifade etti.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasının ardından yeni, kapsayıcı ve nitelikli politikalara ihtiyaç duyduğunu söyleyen Aydın, mevzuatın ve kurumların sözleşmenin ideolojik ruhundan ve zihniyetinden arındırılması gerektiğini vurguladı.

Şiddet olgusunun doğru şekilde tanımlanmadığını söyleyen Aydın, şiddetin kendisini değil onu ortaya çıkaran nedenlerin çözümüne odaklanılması gerektiğinin altını çizerek “Son on yıldır Türkiye hukuki tanımdan yoksun, bir o kadar da yoğun şiddet tartışmalarına teslim olmuş durumdadır. Şiddetin bir gerçeklik olması, tartışmaların zeminine ve yöntemine dair eleştiriler getirmeyi fazlasıyla zorlaştırmaktadır. Yöntemsel eleştiriler, radikal feminist reaksiyona çarparak, erillik, hatta şiddet yanlılığıymış gibi gösterilmekte, savuşturulmaktadır. Şiddet, özellikle de kadına şiddet konusu bir söylemsel despotizme dönüşmüş durumdadır. Şiddetin sahici ve makul yollarla çözümlenip bertaraf edilmesini zorlaştıran da budur” diye konuştu.

Şiddetle mücadele ve ailenin korunmasıyla ilgili yeni bir paradigmaya ihtiyaç duyulduğunu belirten Aydın “Paradigmanın inşası için toplumsal istişare kanalları sonuna kadar açılmalı, sosyal paydaşlar, sendikalar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve ilgili kurum, kuruluş ve kişiler istişare süreçlerinde yer almalıdır. Hazırlanacak çalışmalar, mevzuat metinleri ve programlar geniş ve nitelikli bir kamusal tartışmaya mutlaka açılarak yasalaşmalı ve uygulanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Aydın konuşmasında ayrıca raporda da yer alan bazı çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:

Doç. Dr. Emir Kaya: “Aileye Dair Ulusal Mevzuatımız Ahenkten Yoksundur” 

Komisyon tarafından hazırlanan raporun sunumunda konuşan Doç. Dr. Emir Kaya ise raporun hazırlanış sürecine değinerek temel argümanlara değindi. Kaya, aileyle ilgili mevzuatın bütünlükten yoksun olduğunu belirterek “Aileye dair ulusal hukuku incelediğimizde, genel olarak ahenksiz bir aile mevzuatına sahip olduğumuz görülmektedir. Ulusal hukukumuz, toplumsal cinsiyet paradigmasını benimseyen ve benimsemeyen yaklaşımların çatışma sahnesidir. Bir bütün olarak bakıldığında, kadın-erkek ve aile olgularını ilgilendiren mevzuatın toplumsal değer ve gerçekliklere uzak ve sorunlu olduğu görülmektedir” diye konuştu.

Kaya, devletin aileye müdahalesinin sınırlı olması gerektiğini ifade ederek “Aile konusunda geliştirilmesi gereken en yüksek duyarlılık, aileye dışarıdan müdahalenin kısıtlanması olmalıdır. Aileye müdahale, ancak çiftlerin müşterek talepleri üzerine yahut mutlak zorunlu hallerde ve zorunluluk miktarınca olmalıdır. Aksi türdeki her müdahalenin, iyi niyetli bile olsa, aile için yıkıcı etkiler yapacağını gözden kaçırmamak gerekir” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER