© Kamusal Haber 2021

Metaverse’e Nasıl Hazırlanalım Bahar Üner Anahmias Anlatıyor

Digibranding Kurucusu Bahar Üner Anahmias Metaverse’ e nasıl hazırlanacağız, bugünkü haliyle Metaverse, Metaverse’de ihtiyaç duyulabilecek meslekler ne olacak hakkında konuştu.

Digibranding Kurucusu Bahar Üner Anahmias Metaverse’ e nasıl hazırlanacağız, bugünkü haliyle Metaverse, Metaverse’de ihtiyaç duyulabilecek meslekler ne olacak hakkında konuştu.

Nedir Metaverse? Birden bomba gibi ortaya düşen bu soru hepimizin kafasını kurcalıyor. Kimse bu sefer treni kaçırmak istemiyor. Ama kimse de nasıl yapacağız, nereden girilir bu ortama diye bilgi paylaşmıyor. Google’da ”Metaverse’e nasıl girilir?” diye arayan arayana.

Aslında Metaverse yani öte evrenin temeli Neal Stephenson’ın 1992 yılında yazdığı ”Snow Cash” kitabına dayanıyor. Neal Stephenson bundan 30 yıl önce kitabında bahsetmiş bu sanal evrenden. Bugün ise dünya nüfusunun neredeyse üçte isinin olduğu Facebook adını Meta diye değiştirince hepimizin gündemine oturan bir sözcük Metaverse. Herkes ilk sahiplenen olmak istiyor.

Metaverse daha doğrusu Meta-universe arttırılmış gerçeklik ile sanal gerçekliğin insanların sosyalleşmesi ve orada vakit geçirmesi için kurgulanan bir evren.

Vaat edilene göre Metaverse’de yapabilecekleriniz gerçek dünyada yapabileceklerinizle sınırlı değil. Bu evrende vaat edilen; farklı bir kişi olarak var olabileceğiniz, hayallerinizi gerçekleştirebileceğiniz, para kazanabileceğiniz bir ortam. Hatta orada ayrı bir hayat kurup, başka bir mesleğe sahip olup, oradan hiç çıkmayacağınız da söylevler arasında. Sosyal medyadan farkı kendi ekonomik parametrelerine sahip olması. Metaverse de kripto paralar kullanılıyor, NFT ler, blockchain teknolojisi söz konusu. Bu nedenle sadece eğlence değil, orada olmanın ekonomik bir getirisi de söz konusu.

Bugünü örnek verirsek sosyal medyada 20-25 sene önce düşünemeyeceğimiz iş tanımları doğdu; içerik yöneticisi, hikaye anlatıcısı, sosyal medya uzmanı, influencerlar. Bundan 25 sene önce, giyinip, kuşanıp, güzel giyinip, fotoğraf çektireceksin, bol bol takipçin olursa, bol bol para kazanacaksın deseler, hepimiz kahkahayla gülerdik. İşte şimdi de borsa gibi, yükselen, alçalan NFT lerden bahsedilince kafamız pek almıyor.

Demek ki Metaverse de kendi iş tanımları ve iş olanakları ile geliyor. Grafik tasarımcılarına, programcılara, yapay zeka ile uğraşanlara, hikaye anlatıcılarına, hayal gücü yüksek insanlara, pazarlama ile uğraşanlara, fikir liderlerine, Metaverse yönetmenlerine, Metaverse kurgucularına, Metaverse hikaye anlatıcılarına ihtiyaç olacak.

Beyin - bilgisayar arayüzü gerçekleşirse, Beyin Bilimi ile uğraşan da çok insana ihtiyaç olacak.

Tabii, bunun yanı sıra bir sürü de işsiz olacaktır. Keyif odaklı ve zamanını nasıl geçtiğini anlamadığın Metaverse dünyasına kapılarak, tamamen orada yaşayan, sadece tüketen, tüketen tipler. Bunlardan bazıları belki de tüketirken tecrübe kazandığı için fenomen olmanın bir yolunu bulacaktır.”

diye başlayan Bahar Üner Anahmias devam etti:

”Her ne kadar Facebook ismini Meta olarak değiştirip, hem olayı sahiplenip, hem de lider olmaya soyunsa da, esas durum farklı. Şu anda altyapı ve teknoloji dünyadaki milyarlarca insanın aynı anda avatarları ile girebileceği ve etkileşimde bulunabileceği seviyede değil. Yani gerçek anlamıyla Metaverse bugün hayatta değil. Ama Çin’de ve Amerika’da Kuantum Bilgisayarlar üzerine çalışmalar yapıldığını duyuyoruz. Sandığımızdan kısa sürede bu teknolojik problem aşılacaktır.”

”Metaverse’e nereden girebiliriz” sorusuna cevap veren Bahar Üner Anahmias:

”Şu anda Metaverse dünyası hakkında bir fikriniz olması ve deneyimleyebilmeniz için size bazı yerler önerebilirim: Sandbox Game, Axieinfinity, Decentraland, Roblox. Bunlardan bazıları oyun platformları, bazıları ise kripto paralarla işlem yapabileceğiniz, hatta arazi alabileceğiniz yerler.

Ama hepimizin konuştuğu ve birbirine geçilen ve his yaratan sanal dünyaların olduğu Metaverse böyle bir deneyim değil.

Metaverse ismi yeni olsa bile gençlerimiz, özellikle oyun oynamayı seven gençlerimiz senelerdir böyle bir dünyayı deneyimliyorlardı. Minecraft diye bir oyunda kendi dünyalarını kurdular, çeşitli savaş oyunlarında kendi ortamlarını yarattılar. Yani bu yeni bir olay değil.

Facebook Occulus VR gözlük firmasını 2014’de satın aldıktan sonra bu olaya yatırım yapmış oldu. Facebook’un nasıl büyük bir dataya sahip olduğu aşikar. Hepimizin lokasyon, arkadaş, hobi, iş, resim, video, ses bilgisi onda. Reklam, pazarlama, siyaseti ekonomi açısından kullanılabilen datalar bunlar.

Bir elimizde Facebook, bir elimizde Instagram, kucağımızda ise WhatsApp. Birinden kaçsak, diğerine yakalanıyoruz. Diğer yanda Google var. Arama motoru ve bize sağladığı sınırsız email platformuyla bilgilerimize sahip. Youtube’daki hareketlerimizden de neleri tercih ettiğimizi biliyor.

Hiç bir şeyin bedava olmadığını görüyoruz.

Kullandığımız tüm bu hizmetlerin ödemesini bilgimizle yapıyoruz.

Bilgi güçtür.

Bu kadar çok bilgi ise süper güçtür.

Şimdi ise datamıza sahip olan bu süper güçlü firmalar yeni bir dünyadan bahsediyorlar. Bu dünyada ekonomik kazanç da olacak. Metaverse avatarlarımızı yaratarak gireceğimiz ve konserden konsere, eğlenceden eğlenceye koşacağımız, belki orada bir başka meslek sahibi olacağımız, belki de hiç bir şey yapmayıp sadece sosyalleşeceğimiz, açıkçası zaman öldüreceğimiz bir ortam.

Keyfi tam alalım diye dokunmaya hassas eldivenler ve tulumlar da söz konusu. Occulus VR gözlükleri deneyimleyenler oyunun içindeyken arkandan geleni bile hissettiğin Fantom hissinden bahsediyorlar. Demek ki bu dünyada görsel olarak 3 boyutlu sunulan şeyleri beynimiz gerçek zannedebilecek.” diyen Bahar Üner Anahmias devam ediyor.

Metaverse dediğimiz şey bugün itibariyle VR gözlüklerle ya da AR (Augmented Reality - Arttırılmış Gerçeklik) ile bize sunulan ekstra hizmet olarak karşımıza çıkıyordu. AR (Augmented Reality - Arttırılmış Gerçeklik) zaten uzun süredir hayatımızdaydı. Telefonumuzla QR kodları okuyarak rezervasyon yapıyorduk, menüleri ellememek için masadaki QR kodla menüye bakıyorduk. Bu en basiti. VR ise oyun oynarken taktığımız gözlükler. Oyunun içinde hissetmemizi sağlıyor.

Öte yandan bana Metaverse’den en çok yararlanacak sektörler çok soruluyor. Açıkçası hepimiz Nike’ın, Gucci’nin, hatta son dönemlerde Beymen’in bu dünyaya adım attığını duyuyoruz. Her gün yeni bir markanın bu konuda çalışmalar başlattığını öğreniyoruz. Kimse geri kalmak istemiyor. Benim çalıştığım markalardan da bu konuda bana çok fazla soru geliyor.

Ama görünen o ki ”Eğitim ve Hizmet sektörü” Metaverse’den en çok yararlanacak sektör olacak. Pandemiden sonra eğitim, alışveriş ve iş tarzlarımız hibride döndü. Hatta online daki kolaylıkları da fazlasıyla benimsedik.

Hizmet sektöründen örnek vermemiz gerekirse Metaverse hayatımıza girdiğinde ilk yapmak isteyeceğim şey Rio karnavalını deneyimlemek olabilir, hem de hiç o kadar uzağa gitmeden ya da o kadar para harcamadan. Extreme sporlar denilen adrenalin içeren sporlar için inanılmaz bir fırsat olabilir. Riske girmeden adrenalin salgılanması. Evden çıkmadan sadece Bungee Jumping için gidebileceğiniz bir merkez olsa gitmez miydiniz? Belki de artık bu deneyimlere ait bir isim ve kategori bile olabilir: Meta-Heyecan.

En kolay yapılabilecek belki de fiziksel olarak gitmek istediğimiz otelleri, gezmek istediğimiz yerleri sanal olarak tamamen deneyimlemek. Şu anda bazı oteller bunu 360 derece tur şeklinde yapıyorlar ama gözlükle, lensle bağlanıp, gitmeden görmek ve hissetmek harika olmaz mıydı?. Hatta belki de otelde sanal kalma daha uygun fiyata olur da, fiziksel oda ayırtmayı artık hiç kimse tercih etmez. Bu durumda o kocaman otellere gerek kalır mı?

Başka bir alternatif Metaverse deneyimleme otelleri. İnsanoğlu ne kadar da olsa yemek içmek, vücudunu hareket ettirmek ve doğal ihtiyaçlarını gidermek için Metaverse’den çıkmak zorunda. Metaverse Otelleri size vücudunuzun ihtiyacı olan her şeyi sunsa, hem de vücudunuz sağlığını kaybetmeden. Siz de yatakta uzanarak tüm o sanal deneyimleri yaşasanız. 1 haftalık, 1 aylık paketler sunulabilir. Hatta yaşadığınız Metaverse dünyasında 1 ay geçebilir, ama siz sadece 1 gündür oteldesinizdir.

Restaurantlarda ise yiyip, yiyip kilo almamak en büyük hayalimiz değil mi? İşte sanalda bunu yapabiliriz. Gözümüz doyar, koku ve tat alma duyumuzu da beyin bilgisayar ara yüzleri ile halledeceklerini söylüyorlar. Elon Musk’ın firması Neurolink çok yakında beynimize taktığı çiple, biz o kocaman gözlükleri takmadan da beynimizi manipüle edebilecek. Bunun adı da Meta-Doyum olabilir.

Bugün ise AR teknolojisi ile masa üzerinde yemek yapım videosu canlandıran restaurantlar var. Hem de uzakta değil, İstanbul’da.

Gastronomi açısından ise ne yediğimizin izini sürebilmek, organikliğini tespit edebilmek ilginç bir fikir olabilir.

Sanal olarak yemek tariflerini saniyeler içinde mükemmelce yapmak, puan kazanmak ve sonra da online sipariş vermek bir başka ilginç fikir olabilir. Meta-Tarif deriz adına.

Eğitimde ise alternatifler sınırsız; Einstein’dan Fizik dersi, Platon’la Felsefe tartışmak, Elon Musk’la konuşma şansı yakalamak, sayabileceğim bir kaç ilginç Eğitim fikri. Taş Devri’ni işlerken yerinde görmek, Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün yanında yer almak, hepsi de Hollywood filmi gibi mi geliyor? Meta-Eğitim.

Bazen siz de düşünmüyor musunuz?

Hollywood mu bilimi takip ediyor, bilim mi Hollywood’u?

Benim konum pazarlama ve dijital markalar. VR ve AR teknolojisinin pazarlamada kullanıldığı çok örnek var. Bunlar kullanılarak Metaverse’de en azından reklam vermek, promosyon yapmak, oyunlaştırarak bu ortamı kullanmak elimizde. Biraz hayal gücü ve bakış açımızı değiştirmek yeterli.

İnsanların keyif için kendilerini bağlayıp, günlerce, haftalarca izole olacakları Metaverse otelleri kolaylıkla adapte edilebilecek bir sistem.

Ama yukarıda bahsettiğim, oyunlaştırma, dijital tasarım ve kodlama gerektiren Metaverse dünyaları için programlama yapabilen, 3 boyutlu modelleme yapabilen insanlara ihtiyaç olacak. Belki de bu işi yapan firmalar çıkacak. Yine de bunun doğrusunu yapanı bulabilmek, keşfedebilmek gerekecek. Yani günün sonunda donanım ve vizyon şart.

Metaverse’e nasıl hazırlanalım diye soruyorlar bana.

Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim.

Dönem öğrenme ve öğrendiklerini adapte etme devri.

Geç kalmak diye bir şey yok. Ama hiç bir şey yokmuş gibi de davranamayız. Takip edeceğiz. Teknolojiyi öğreneceğiz. Bu işi bilenlerden danışmanlık alacağız. Zamanımız var. Dünya henüz Matrix filmindeki gibi deneyimlenebilecek Metaverse’e geçmedi. İlk kez bir yenilik tam anlamıyla hayata geçmeden bizlere bu konuda zaman tanınıyor. O zaman biz de bu zamanı öğrenme ile geçirelim.

Gençler benim için çok önemli. Onlara önerim programlama, grafik tasarım, 3 boyutlu modelleme, yapay zeka, beyin hakkında bilgi kazanmaları. Dünya kabuk değiştiriyor. Yenilikleri bilen, ve işine adapte edebilen insanlara ihtiyaç var.

Bu kabuk sırasında sizler izleyici ve tüketici olmak istemiyorsanız, mutlaka kendinizi geliştirmeli ve dönüşüm yaşamalısınız.

Unutmayın ”Cevapları bildiğinizi zannettiğiniz anda sorular değişir.”


Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER