© Kamusal Haber 2021

Ülkemizin Güçlü Geleceğini, Genç Öğretmenlerimizle Kuracağız!

Türk-Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan Gençlik Haftası münasebetiyle 18.05.2022 tarihinde Gazi Üniversitesi Öğrenci Konseyi’nin davetlisi olarak geleceğin öğretmen ve akademisyenler ile bir araya gelerek sohbet etti.

Söyleşi, Türk Eğitim-Sen ARGE Koordinatörü ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yılmaz Yeşil moderatörlüğünde gerçekleşti. Genel Başkanımız Talip Geylan’ın öğrenciliğinden sendika genel başkanlığına kadar uzanan bu söyleşiye genç eğitimcilerin ilgisi yoğundu.

 

 

Söyleşide, genç eğitimcilerin asla yalnız olmadığına vurgu yapılırken, Türk Eğitim-Sen’in her zaman onların  yanında olduğu net bir şekilde daha ifade edildi. Eğitim çalışanlarının ülke geleceği için çok büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Genel Başkan Talip Geylan, eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarını anlattı ve çözüm önerilerini açıkladı.

 

 

Genç meslektaşlarım, hep beraber ülkemizin geleceğini inşa edeceğiz.

 

 

Genel Başkan sözlerine devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve O’nun kahraman yol arkadaşları ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnet ile anarak başladı. Geylan, daha sonra genç meslektaşlarına seslenerek, “Güzel ülkemizin güçlü yarınlarını kuracak olan çocuklarımızı, gençlerimizi yetiştirmek gibi kutsal bir misyonu üstlendiniz. Zorlu bir eğitim sürecini tamamlayarak öğretmenlik hizmetine başlayacaksınız. Genç meslektaşlarım, hep beraber ülkemizin geleceğini inşa edeceğiz. Bu uzun yolda Türk Eğitim-Sen olarak her zaman yanınızdayız” dedi.

 

 

Hayatınızda ilk defa gideceğiniz bir yerde teklifsizce kapısını çalacağınız Türk Eğitim-Sen var.

 

 

Genç eğitimcileri, göreve başlamalarının hemen ardından sendikalı olmaya, Türk Eğitim-Sen’li olmaya davet eden Genel Başkan Geylan, “Bilindiği gibi günlük yaşamın içinde birçok zorluk var. Çalışma hayatı da türlü zorluklar ve engebelerle dolu. Genç meslektaşlarım, çalışma hayatına atıldığınızda, yaşanan sıkıntıları daha iyi göreceksiniz. İşte tam da bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak karşılaşacağınız her türlü sorunun çözümünde Türk Eğitim Sen’i yanı başınızda göreceksiniz.” diye konuştu.

 

 

Bir eğitim çalışanının kendisine yapacağı en büyük iyiliğin sendikalı olmak olduğuna dikkat çeken Geylan, “Sendikamız yüz binlerce eğitim çalışanını çatısı altında toplayan, ülkemizin en muteber kuruluşlarından birisidir. Türk Eğitim-Sen olarak ülkemizin en ücra yerinde dahi sizleri asla yalnız bırakmayacağız. Genç öğretmen adaylarımız hiç unutmasın ki, gidecekleri her yerde teklifsizce kapısını çalacakları Türk Eğitim-Sen var. Emin olun ki, bu teşkilat her türlü sıkıntınızda sizi yalnız bırakmayacak.” dedi.

 

 

Maalesef bugün binlerce meslektaşımız Atatürk’ün adını anmayan sendikalara üye olarak güç veriyor.

 

 

Sendika üyeliğinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Genel Başkan Geylan, “Peki neden Türk Eğitim-Sen? Çünkü Türk Eğitim-Sen, Türkiye sevdalılarının hayat verdiği Türkiye’nin sendikasıdır. Gücünü sadece üyelerinden alan ve eğitim çalışanlarını hakkıyla temsil eden gerçek sendika ve mensubu olduğu milletimizin sesine ses olan milli bir sivil toplum kuruluşudur. Genç meslektaşlarım da sendikal tercihlerde bulunurken bu ayrıntılara dikkat etmelidir. Meslektaşlarımız üye olarak hangi yapılara güç verdiğini iyi okumalıdır. Sendika üyesi olmak çok basit bir olay değil, aynı zamanda da önemli bir misyondur.” şeklinde konuştu.  

 

 

Eğitim fakülteleri kontenjanları belirlenirken Milli Eğitim Bakanlığı sürece dahil olsun.

 

 

Ataması yapılmayan öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıları dile getiren Genel Başkan Geylan, Türk Eğitim-Sen olarak bu sorunu gündemde tuttuklarını ifade etti. Geylan, “Ülkemizin en büyük sorunlarının başında yetersiz atama sayısı gelmektedir. Yükseköğrenimi tamamlamış, KPSS’ye girmiş, ülkesine ve milletine hizmet aşkıyla dolu, mensubu olduğu milletine sadakatle bağlı 500 bini aşkın genç meslektaşımız var. Ancak bu genç öğretmenlerimiz atanamıyor. Çünkü sorunun temelinde kontenjan yetersizliği yatıyor.” dedi.

 

 

Eğitim fakültelerinin kontenjanları belirlenirken, Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK’ün hangi branşta, ne kadar öğretmen ihtiyacı olduğunu belirleyemediği için yığılma söz konusu olduğuna dikkat çeken Geylan, “Üniversite ve fakülteler açılırken yerel, siyasi ve ekonomik kaygılar belirleyici olmamalı, ülkemizin ihtiyaçları gözönüne alınmalıdır.” diye konuştu.

 

 

Türk Eğitim-Sen olarak eğitim fakülteleri kontenjanları belirlenirken Milli Eğitim Bakanlığı’nın sürece dahil olmasını isteyen Geylan, bu yapılmadığı takdirde şu an 500 bin olan atama bekleyen öğretmen sayısının her yıl daha da artacağını kaydetti. Eğitim fakültelerinin her yıl ortalama 40 bin mezun verdiğini belirten Geylan, “Buna rağmen 20 bin öğretmen ataması yapılıyor. Bu atama sayısı, bırakın dağ gibi duran atama bekleyen öğretmen sayısının karşılanmasını, her yıl emekli olan öğretmenlerimizin oluşturduğu yeni boşluğu ancak dolduruyor. Bu nedenle bu yığılmayı azaltacak şekilde atama kontenjanların artırılması gerekir.” dedi.

 

 

Siz hiç ücretli polis, mühendis, hemşire, memur duydunuz mu? O halde neden öğretmenlik mesleğinde ‘ücretli’ uygulaması var?

 

 

Ücretli öğretmenlik uygulaması hakkında açıklamalar yapan Geylan, “Türk Eğitim-Sen’in her yıl düzenli olarak yaptığı ücretli öğretmenlik araştırmasına göre 79 ilde norm açığının 120 bin 131 olduğu belirlendi. Ücretli öğretmen sayısı da 86 bin 668’dir. Şunu da ifade etmeliyim ki, ülkemizde ‘ücretli’ adı altında çalıştırılan başka bir meslek grubu bulunmamaktadır. Siz hiç ücretli polis, mühendis, hemşire, memur duydunuz mu? O halde neden öğretmenlik mesleğinde ‘ücretli’ uygulaması var? Herkes şunu bilsin: Öğretmenin ücretlisi olmaz!

 

 

Asal istihdam modeli haline getirilen ücretli öğretmenliğin kaldırılmasını, ihtiyaç olduğu durumlarda ‘vekil öğretmen’ uygulamasının getirilmesini istiyoruz. Ücretli öğretmenlerin aldığı ücretler de kabul edilebilir değildir. Bu arkadaşlarımızın tamamı, asgari ücretin dahi yarısı kadar bir aylıkla görev yapmaktadır. Tüm öğretmenlerimiz mesleğin itibarına yakışır bir ücretle çalıştırılmalıdır” diye konuştu.

 

 

2022 yılında 70 bin atama yapılmalıdır.

 

 

Eğitimde tasarruf olmayacağına vurgu yapan Geylan, 2022 yılında en az 70 bin atama yapılması gerektiğine dikkat çekti. Geylan şunları kaydetti: “Eğitime yapacağınız yatırım ve ayıracağınız kaynak doğrudan ülkemizin geleceğini inşa etmektedir. Dolayısıyla az yiyebiliriz, az uyuyabiliriz, az giyinebiliriz ama asla eğitimde tasarruf etmemeliyiz. En büyük ihtiyaç öğretmendir. Eğer sınıfta öğretmeniniz yoksa eğitimde yapacağınız diğer yatırımların pek anlamı kalmaz. Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz, bu yıl en az 70 bin öğretmen ataması yapılması ve bu atamaların sadece kadrolu olarak gerçekleştirilmesidir.” ifadelerini kullandı.”

 

 

Sözleşmeli öğretmenlik mutlaka kaldırılmalı ve tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir.

 

 

Sözleşmeli öğretmenlerin sorunlarına dikkat çeken Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, tüm sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınmasını ve sadece kadrolu atama yapılmasını istedi.  Geylan, “Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “2005 yılında 4/C’li kısmi zamanlı geçici öğreticilik adıyla öğretmen istihdamı başladı. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının daha en başında bu tehlikeyi gören Türk Eğitim-Sen, ülke genelinde kitlesel basın açıklamaları yapan ve iptal davası açan tek sendikadır. O dönemde sendikamız 4/C kısmi zamanlı sözleşmeli öğreticiliği iptal ettirmiştir. Daha sonra Hükümet, 4/B’li sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını getirdi. Bilindiği gibi 657 sayılı DMK’da yer alan 4/B maddesi, devletimizin sürekli olmayan geçici işlerinin görülmesi amacıyla ihdas edilmişti. Ancak ne gariptir ki Hükümet 4/B’li istihdamı adeta asal istihdam modeli haline getirdi. Bunun üzerine sendikamız yine dava açtı. Açtığımız davalar, yaptığımız kitlesel basın açıklamaları ve eylemler etkili kamuoyu oluşmasını sağladı. Bunun üzerine Hükümet, 12 Haziran 2011 seçimlerinden bir hafta önce 68 bini öğretmen olmak üzere 232 bin sözleşmeli çalışanı kadroya aldı. Ama sevincimiz uzun sürmedi. Hükümet, 15 Temmuz sürecinden sonra yani 2016 yılında da bir KHK yayınlayarak, 4/B statüsünde öğretmen istihdamını geri getirdi. Üstelik bu kez bonusu da vardı: Mülakat ve çakılı çalışma. Bunu da yargıya taşıdık. Sonucunu bekliyoruz. Sözleşmeli öğretmenlik mutlaka kaldırılmalı ve tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir.” dedi.

 

 

Mülakat ehliyeti öldürür.

 

 

Mülakatın da tamamen kaldırılmasını talep eden Genel Başkan Geylan, mülakatın olduğu yerde liyakat olamayacağını söyledi. Geylan, “Mülakat ehliyeti öldürür. Bunu da yaşadığımız tecrübelerle söylüyoruz. Maalesef ülkemizde mülakatlar marifeti ile çekirdek çitler gibi çatır çatır kul hakkı yenildi. Türk Eğitim-Sen olarak mülakatlarla ilgili süreçlerde direnç ortaya koymaktayız. Hem ilk atamalarda hem görevde yükselmelerde hem de yönetici atamalarında mülakat marifeti ile yaşanan  adaletsizlikleri dile getiriyoruz. Mülakat adaletsizliği ilgili yaptığımız çalışmalar var. Sendika olarak mülakatın tamamen kaldırılmasını istiyoruz.” diye konuştu.

 

 

KPSS’ye girecek öğretmenlerimize yönelik TES Akademi bünyesinde çevrimiçi deneme sınavı hizmeti de sunacağız.

 

 

Türk Eğitim-Sen olarak atamalarda, görevde yükselme sınavlarında mesleki becerinin ve akademik çalışmanın önemine dikkat çeken Genel Başkan, KPSS’ye girecek öğretmenlerimize yönelik TES Akademi bünyesinde çevrimiçi deneme hizmeti de sunacaklarını söyledi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER