Üniversite Çalışanlarının Sorunlarının Çözümü Daha Fazla Ertelenmemelidir
GÜNDEMEğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Çanakkale 2 No’lu Şube’nin teşkilat buluşmasına katıldı. Burada gündeme ve sendikal çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Selvi, üniversite akademik ve idari personelin mali ve sosyal hakları için mücadele verdiklerini ve bugüne kadar birçok kazanıma imza attıklarını, bundan sonra da beklentilerin karşılanması, verimliliğin artırılması için çaba harcamaya devam edeceklerini söyledi.
6. Dönem Toplu Sözleşme’de yükseköğretime ilişkin yeni iyileştirilmelerin yapılmasını sağladıklarını ifade eden Selvi, “Öğretim görevlisi kadrolarında bulunan akademisyenlere geliştirme ödeneğinin 10 puan artışla yüzde 60 oranında ödenmesini, üniversitelere bağlı yurtlarda görev alan kadrolu ve sözleşmeli personele fazla çalışma ücretinin dört kat artırımlı ödenmesini sağladık. Ayrıca üniversite idari personelinin merkezi yer değişikliği konusunda çalışma yapılmasını da bu dönemde karara bağladık. Ancak üniversitede hem akademik hem de idari personelin hâlâ çözüm bekleyen birçok sorunu var. Bu sorunların çözümü için de gayret ediyor, girişimlerimizi ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Araştırma görevliliği kadrosu iş güvencesine kavuşturulmalıdır
50-d kapsamındaki araştırma görevlilerinin sorunlarına değinen Selvi, iş güvencesinden yoksun 50/d kadrosunun neden olduğu belirsizliğin ortadan kaldırılması, araştırma görevliliği kadrosunun iş güvencesine kavuşturulması gerektiğini kaydetti.
Üniversitelerde verimlilik personel istihdamıyla mümkündür
Araştırma faaliyetlerinin daha rahat ve verimli şekilde yapılabilmesi için akademisyen başına düşen öğrenci sayısının, haftalık ders sayısının ve idari görevlerin sayısının azaltılması gerektiğini dile getiren Selvi, şöyle konuştu: “Akademisyenlerin araştırma yapmalarını ve bunların sonuçlarını nitelikli yayınlara dönüştürebilmelerini sağlayacak ortamlar oluşturulmalı, bu çalışmalar yapısal olarak teşvik edilmelidir. Günümüzde yükseköğretim sisteminin kurumsal nicelik anlamında ulaştığı sınırlar her şeyden önce yükseköğretim faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için akademisyen sayısının artması gerektiğini göstermektedir.”
Selvi, akademisyenlerin daha fazla bilimsel çalışma yapmalarına imkân sağlayacak, akademik yükselme süreçlerinde adaleti tesis edecek, kadro almalarında keyfî tutumları ortadan kaldıracak, norm kadro uygulamasından doğan mağduriyetleri giderecek, mali ve sosyal haklarını geliştirecek adımların atılmasının zamanının geldiğini hatta geçtiğini ifade etti.
İdari personelin atama ve yer değiştirme süreçlerinin belli bir takvim doğrultusunda merkezî olarak yapılması sağlanmalıdır
Yükseköğretim bürokrasisinin sağlıklı yürüyebilmesinin, kurumlarının bütün bileşenlerinin verimliliğinin artmasının idari personelin çalışma ortamı ve verimliliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirten Selvi, “Öncelikli olarak akademisyenler ile idari personel arasında sağlıklı iletişim kanallarının olması, karşılıklı talep ve beklentilerin net biçimde ortaya konulup görev ve sorumlulukların düzenlenmesi gerekmektedir. Üniversitelerde idari ve akademik personel arasında, geliştirme ödeneğinin ve yükseköğretim tazminatının sadece öğretim elemanlarına ödenmesi gibi, eşitsizlikler mevcut. Bu bağlamda, yükseköğretimde hedeflenen seviyelere ulaşılması, idari personelin talep ve ihtiyaçlarına cevap verilmesi, sorunlarının çözülmesi, aynı zamanda nitelik ve becerilerinin artırılmasıyla mümkündür” şeklinde konuştu.
Latif Selvi, yükseköğretim tazminatı ve geliştirme ödeneği gibi mali ve sosyal haklardan idari personelin de faydalandırılması yönündeki çaba ve girişimlerinin, sorun çözüme kavuşturuluncaya kadar devam edeceğini vurguladı.
Üniversite idari personelinin atama ve yer değiştirme süreçlerinin muvafakat engelinden kurtarılarak belli bir takvim doğrultusunda merkezî olarak yapılması konusunun toplu sözleşmede ‘üzerinde çalışma yapılması’ şeklinde karara bağlandığını hatırlatan Selvi, YÖK’ü bu konuda adım atmaya çağırdı.
İlginizi Çekebilir