Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, 2022 yılının tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyerek, “Ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla temelli bir büyüme sürecine sokarak, ekonomide tarihî bir dönüşümü başlattık. Altyapısını geçtiğimiz 19 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin oluşturduğu bu ekonomik dönüşümü kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz Milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bir yılı daha geride bırakırken, insanlık ve milletimiz için daha iyi, daha güzel, daha huzurlu, daha müreffeh bir yıl olması temennisiyle 2022’ye girmenin hazırlıklarını yapıyoruz.
Miladi yıl değişimlerini, aynı zamanda bir muhasebe ve murakabe vesilesi olarak görüyoruz. Öncelikle, 2022 yılının milletimizle birlikte tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum.
“KÜRESEL YÖNETİM VE EKONOMİ SİSTEMİ, 2021’DE DE KÖKÜNDEN SARSILMAYA DEVAM ETMİŞTİR”
Geride bırakmak üzere olduğumuz 2021’i, bir önceki yıl gibi koronavirüs salgınının gölgesi altında geçirdik. Üstelik bu yıl, salgına ilave olarak iklim değişikliğinin yol açtığı afetler, çeşitli ülkelerdeki istikrarsızlıklardan kaynaklanan gerilimler, bitmeyen göç dalgalarının yol açtığı acı görüntüler gibi yeni veya süregelen sıkıntılarla da yüzleştik.
Küresel yönetim ve ekonomi sistemi, 2008 finans krizi, Suriye ve Afganistan başta olmak üzere kriz bölgelerinde verilen kötü imtihanlar, salgın sürecindeki beceriksizlikler gibi hadiselerde olduğu gibi, geçtiğimiz yıl da kökünden sarsılmaya devam etmiştir. Gelişmiş ülkelerin, İkinci Dünya Savaşı sonrası tesis ettikleri refah ve güvenlik düzeninin, insanlığın kalanının acısı, sefaleti, itirazı pahasına yürüyemeyeceği, 2021’de tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır.
Ziya Paşa’nın dediği gibi; ‘İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez. Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.’ Evet, kendilerini gelişmiş olarak nitelendiren, ama aslında o kadar da güçlü olmadıkları anlaşılan ülkelerin, artık dünyanın karşı karşıya bulunduğu krizleri yönetemeyeceği, inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. Türkiye, işte bu küresel fotoğraf içinde, hem güvenlik krizlerini, hem sağlık krizini, hem siyasi ve sosyal sınamaları başarıyla veren bir ülke olarak, kendini olumlu yönde ayrıştırmayı başarmıştır.
“TURKOVAC’I ÜRETEREK, AŞININ SÜREKLİLİĞİ KONUSUNDAKİ TÜM SORU İŞARETLERİNİ ORTADAN KALDIRDIK”
Hatırlarsanız, salgın krizinin ilk döneminde maske ve tıbbi malzeme, daha sonra hastane yatağı ve sağlık hizmeti, ardından da aşı kargaşası ortaya çıktığında, biz vakitlice aldığımız tedbirler ve attığımız adımlar sayesinde hepsinin de üstesinden gelmiştik. Şehir Hastanelerimiz, salgın döneminde sağlık hizmetlerinin bihakkın yerine getirilmesinde önemli roller üstendi. Hamdolsun, kendi aşımız TURKOVAC’ı da üreterek, aşının sürekliliği konusundaki tüm soru işaretlerini ortadan kaldırdık.
“TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA SOKARAK HEDEFLERİNE ULAŞTIRMAKTA KARARLIYIZ”
Bununla yetinmedik; ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla temelli bir büyüme sürecine sokarak, ekonomide de tarihî bir dönüşümü başlattık. Altyapısını geçtiğimiz 19 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerin oluşturduğu bu ekonomik dönüşümü kararlılıkla sürdürüyoruz. Elbette, her tarihî değişim gibi, bu süreçte de sancılar, sıkıntılar, bedeller ortaya çıkmıştır. Türk ekonomisinin uzun süredir maruz kaldığı saldırılar sebebiyle, bu tür beklenmedik sarsıntılara karşı zaten hazırlıklıyız.
Nitekim döviz kurunda yaşanan, ülkemiz ekonomisinin gerçekleriyle ve ilerleyişiyle uyumlu olmayan dalgalanmayı, serbest piyasa kuralları çerçevesinde aldığımız tedbir paketiyle ortadan kaldırdık. Hedefimiz; yatırımcılarımızın, üreticilerimizin, işletmelerimizin, vatandaşlarımızın önlerini görerek ekonomideki atılımımıza en yüksek katkıyı sağlayabilecekleri istikrar ve güven iklimini kalıcı kılmaktır. Her ne kadar, dövizdeki yükselişin durmayacağı propagandasıyla vatandaşlarımıza ciddi zararlar ettiren bir kesim, kendi aklınca yeni sinsilikler, yeni oyunlar peşinde koşsa da, bu güven ve istikrar iklimini kökleştirmekte kararlıyız.
Asgari ücrette ve maaşlarda yaptığımız tarihî artışlarla çalışanlarımızın, ihracata verdiğimiz destekle üreticilerimizin, yatırımları ve istihdamı teşvikle işveren ve işçi kesiminin yanında olduğumuzu gösterdik. Küresel emtia fiyatlarındaki artış yanında, kurdaki dengesiz yükselişin tetiklemesiyle ortaya çıkan fahiş fiyat oyunlarıyla mücadelemizi de kesintisiz sürdüreceğiz. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokarak hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız.
Ülkemizin bir süredir yaşadığı ve hayatın olağan akışına uygun olmayan siyasi, sosyal, diplomatik, askerî, ekonomik nice hadisenin gerisinde, ülkemizi bu hedefinden uzaklaştırma gayesi olduğunu çok iyi biliyoruz. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle geride bıraktığımız her engel, bozduğumuz her tuzak, yırtıp attığımız her karanlık senaryo, bizi büyük ve güçlü Türkiye’ye biraz daha yaklaştırmaktadır.
“İNŞALLAH 2022, HUZURLU, MUTLU, MÜREFFEH GÜNLERE ERİŞECEĞİMİZ BİR YIL OLACAKTIR”
Geçmişte bu ülkenin önünü siyasi istikrarsızlıkların sembolü hâline gelen koalisyonlarla, darbelerle, vesayet düzeniyle, sosyal fay hatlarını derinleştirmekle kesenlerin çabaları artık işe yaramıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin sembolü hâline geldiği yeni Türkiye, sahip olduğu güçlü demokrasi ve kalkınma zemini üzerinde, kendi geleceğini kendi iradesiyle belirleme azminden taviz vermeden yoluna devam ediyor.
Halkımıza tek vaatleri ‘Eski Türkiye’yi geri getirme’ olanların önündeki en büyük engel, milletimizin işte bu iradeye sıkı sıkıya sahip çıkmasıdır. Biz milletimize 2023 hedeflerini, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı, büyük ve güçlü Türkiye’yi, yeni nesillere 2053 vizyonunu miras bırakmayı taahhüt ediyoruz.
Bizimle bu vizyonu paylaşacak herkesle birlikte yol yürümeye, rekabet edecek herkesle de yarışmaya hazırız. İnşallah 2022, 84 milyon insanımızın tamamı için hayal ettiğimiz güvenli, huzurlu, mutlu, müreffeh günlere erişeceğimiz bir yıl olacaktır. Milletçe verdiğimiz emeklerin, sahip olduğumuz eser ve hizmetlerin, yaptığımız fedakârlıkların, çektiğimiz çilelerin karşılığını ziyadesiyle alacağımız bir döneme giriyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılına kavuştuğumuzda, bu gerçeği çok daha net göreceğiz.
“ÜLKEMİZE HİZMET ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Ülkemizi hedeflerine ulaştırmak için her yıl olduğu gibi 2021 yılında da yurt içinde ve yurt dışında pek çok programa katıldık, çalışma yürüttük. Yurt içinde 26 şehrimize 34 seyahat gerçekleştirerek, hem milletimizle kucaklaşıp hasret giderdik, hem de yapımı tamamlanan eser ve hizmetlerin açılış törenlerine katıldık.
Yurt dışında 13 farklı ülkeye 14 seyahat yaparak, ülkemizin hak ve menfaatlerini daha ileriye taşıyacak temaslar gerçekleştirdik. Bunların yanında Ankara ve İstanbul’daki programlarımızla, milletimize kesintisiz hizmet sunacak çalışmalar yürüttük.
Rabbim nefes ve milletimiz destek verdikçe, ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Sözlerime son vermeden önce, 2021 yılı içinde, salgın ve tabii afetler başta olmak üzere çeşitli sebeplerle vefat eden tüm vatandaşlarımıza, vatan topraklarını müdafaa ederken şehadete yürüyen kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Bu yıl içinde doğan evlatlarımıza, anneleriyle, babalarıyla, sevdikleriyle sağlıklı, mutlu, hayırlı bir ömür temenni ediyoruz. Yeni yılın milletimize ve tüm insanlığa huzur ve refah getirmesi duasıyla hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla.”
Yorum Yazın