DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, partisinin genel merkezinde yaptığı basın açıklamasında Babacan’ın bu hafta yapacağı görüşme turuna ilişkin bilgi verdi.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, partisinin genel merkezinde yaptığı basın açıklamasında Babacan’ın bu hafta yapacağı görüşme turuna ilişkin bilgi verdi.
Altı siyasi partinin (DEVA Partisi, CHP, DP, GP, İyi Parti, Saadet Partisi) genel başkanları 27 Mart Pazar günü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde yeniden buluşacak. Babacan, liderler zirvesinden önce tüm genel başkanlarla tek tek biraraya gelecek.
Şahin’in gündeminde ayrıca kolluk güçlerinin Adana’da Furkan Vakfı üyelerine şiddet uyguladığı görüntüler vardı. Şahin şu ifadeleri kullandı:
‘Oldukça yoğun bir görüşme trafiği olacak’
”Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i tanıtım töreninin hemen ardından verdiği bir demeçte, bir sonraki buluşmaya Mart ayında ev sahipliği yapacağını açıklamıştı. Yine 8 Mart akşamı yaptığı bir açıklamada, altı siyasi partinin genel başkanının 27 Mart’ta buluşacağını kamuoyuna bir kez daha duyurmuştu. Bu kapsamda bu hafta oldukça yoğun bir görüşme trafiğine sahne olacak.”
Babacan’ın üç gün boyunca sırasıyla Akşener, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu, Uysal, Karamollaoğlu’nu ziyaret edeceğini hatırlatan Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:
Görüşmelerde pazar günkü zirvenin gündemi konuşulacak
”Sayın Babacan, bu ikili görüşmeleri pazar günü ev sahipliğini yapacağı zirvenin gündemini ortaklaşarak belirlemek amacıyla yürütecek. Ortak aklın ne kadar önemli olduğunun, bir toplantı öncesinde yapılan görüşmelerle nasıl bir gündem oluştulabileceğinin en güzel örneğini bu ziyaretlerle vereceğiz. Diğer genel başkanlarla Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişin yol haritasına ilişkin yaklaşımlar konuşulacak. Türkiye’nin tüm sorunlarının diyalogla çözülebileceğine ve herkesin fikrinin çözümün birer parçası olabileceğine inanıyoruz. Sistem krizini, altı siyasi partinin kendi kimlikleriyle bir araya gelerek aşma çabasına katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz.”
‘Görüntüler, işkencecileri cesaretlendiren politikaları ortaya koydu’
Şahin ayrıca Adana’da Furkan Vakfı üyelerine uygulanan işkence görüntülerine tepki gösterdi. Şahin şunları söyledi:
”Dün akşam sosyal medyaya düşen dehşet verici görüntüler hepimizi derinden yaraladı. Adana’daki bazı polislerin vatandaşlarımıza sokak ortasında işkence uyguladığını gördük. Öncelikle bu şiddetin mağduru olan Furkan Vakfı’na geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Şiddet uygulayan memurları kesin bir şekilde kınıyorum. Bu görüntüler, iktidar partisinin işkencecileri cesaretlendiren politikalarını bir kez daha ortaya koymuştur.”
Şahin’den Soylu’ya: ‘Hiçbir mazeret vatandaşa uygulanan şiddeti meşru kılmaz’
”Sayın İçişleri Bakanı’nın ‘Tüm tahrik, hakaret ve istismara rağmen orantısız güç uygulamak, bizim yöntemimiz olmamalı idi’ açıklaması son derece talihsiz ve vahimdir. Sayın Bakan’ın emri altındaki kimi polis memurları vatandaşa işkence uygulamış, Sayın Bakan da bu olay nedeniyle vatandaşımızı suçlamıştır. Sayın Bakan bilmelidir ki; hukuk devletinde hiçbir mazeret, vatandaşa uygulanan şiddeti meşru kılmaz.”
‘Hukuksuz uygulamalar münferit değildir’
”Bu görüntüleri ‘münferit hadise’ olarak nitelemek, yapılanları basite indirgemektir. Bu hukuksuz uygulamalar münferit değil, ülkemizde son yıllarda işkencenin, kötü muamelenin ve hukuksuzluğun kurumsallaştığını bize göstermektedir. Tüm bu görüntüler, Türkiye’yi hukuk devleti haline getirme çabamızın ehemmiyetini ve aciliyetini bir kez daha ispatlamıştır.”
‘Vatandaşın tepesine inen copu kendi bedenimizde hissedeceğiz’
”Bir hukuk devletinde, devlet görevlilerinin, hukukun dışına çıkmasına hiçbir koşulda müsamaha gösterilemez. Kamu düzeni vatandaşa korku salarak sağlanamaz. Kimse, vatandaşın karşısında resmî üniformanın arkasına saklanarak hukukun dışına çıkamaz. Vatandaşın tepesine inen copu kendi etimizde, bedenimizde hissederek, hukuk dışı tüm uygulamalarla mücadele edeceğiz.”
‘İnsanı kendi bedeninden feragat etmeye zorlayan zorbalığa daha fazla izin vermeyeceğiz’
”Google’a girip ‘Böbreğimi satmak istiyorum’ yazanların oranı son bir yılda yüzde 400 arttı. Bu durum hayret ve kaygı vericidir. Google’a ‘Böbreğimi satmak istiyorum’ diye yazdığınızda karşınıza çıkan doğru cevap; vatandaşı yoksullaştıran zorbalıktır, kötü yönetimdir. İnsanı kendi bedeninden feragat etmeye zorlayan bu zorbalığa daha fazla izin vermeyeceğiz.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın