İçerdiği şiddet ögeleri nedeniyle son günlerin en çok konuşulan dizisi Squid Game, tartışılmaya devam ediliyor. Uzmanlar, içerisinde yüksek seviyede korku, şiddet, gerilim, ölüm barındırarak tam bir estetize edilmiş şiddet örneği teşkil eden dizinin başta çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Dünya çapında dijital medya tüketimine yönelik yürütülen çalışmalara göre, dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasının internet kullanımına sahip olduğunu ifade eden uzmanlar, ”Squid Game dizisi örneğinde olduğu gibi dünya genelinde şiddet ve haz unsurlarını birleştiren yeni tip bir pandemiyi ortaya çıkardığı görülmektedir.” uyarısında bulunuyor.
İçerdiği şiddet ögeleri nedeniyle son günlerin en çok konuşulan dizisi Squid Game, tartışılmaya devam ediliyor. Uzmanlar, içerisinde yüksek seviyede korku, şiddet, gerilim, ölüm barındırarak tam bir estetize edilmiş şiddet örneği teşkil eden dizinin başta çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Dünya çapında dijital medya tüketimine yönelik yürütülen çalışmalara göre, dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasının internet kullanımına sahip olduğunu ifade eden uzmanlar, ”Squid Game dizisi örneğinde olduğu gibi dünya genelinde şiddet ve haz unsurlarını birleştiren yeni tip bir pandemiyi ortaya çıkardığı görülmektedir.” uyarısında bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, son günlerde en çok konuşulan diziler arasında yer alan Squid Game ve şiddet ilişkisi konusunda değerlendirmede bulundu.
Squid Game, estetize edilmiş şiddet örneği
Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, ”Squid Game, Türkçe ismi Kalamar Oyunu. Kalamar oyunu Güney Kore’de çocuklar tarafından açık alanda oynanan bir oyundur. Bu oyundan yola çıkılarak bambaşka gerçeklik içerisine sürüklenen Squid Game isimli dizi ise, içerisinde yüksek seviyede korku, şiddet, gerilim, ölüm barındırarak tam bir estetize edilmiş şiddet örneği teşkil etmektedir. Yani eğlendirici unsurlar barındıran oyun üzerinden şiddetin hedonizm (hazcılık) ile birlikte yayılımını sağlamaktadır.” dedi.
Dizilerin insanları etkileme gücünün tartışılmaz olduğunu kaydeden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, ”Özellikle pandemi döneminde evde kalınan sürenin artmasıyla birlikte dizi izleme oranı da arttı. Netflix izlenme oranları analizlerine göre Güney Kore yapımı Squid Game isimli dizinin açık ara farkla ilk sırada olduğu raporlandı. Fakat içeriği ve etki gücü bakımından da çocuk ve ergenlere tehlike yaydığı için büyük dikkat gerektiriyor.” diye konuştu.
Dünyanın yeni pandemisi: Şiddet ve haz pandemisi
Dünya çapında dijital medya tüketimine yönelik yürütülen We Are Social Nisan 2021 raporuna göre, dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasının internet kullanımına sahip olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, şunları söyledi:
”Geçtiğimiz bir yılda sosyal medya platformlarına katılan yeni insan sayısı ise yarım milyardan fazla. Peki interneti ne için kullanıyoruz? sorusuna cevap niteliğindeki verilere göre, kullanıcılar video izlemeye daha çok vakit ayırıyor. Videolarda bulunan haz verici unsurların hedonizmi desteklediği ve insanları etkileme gücünden yararlanan videoların popüler hale geldiği Squid Game dizisi örneğinde olduğu gibi dünya genelinde şiddet ve haz unsurlarını birleştiren yeni tip bir pandemiyi ortaya çıkardığı görülmektedir.”
Çocukların diziyi izlemeleri tehlikelidir
İşin içinde oyun olduğunda dijital oyunlarla büyümüş genç kuşağın oyun üzerine kurgulanmış bu diziye kendini kaptırmasının kolay olacağını kaydeden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, ”Fakat diğer yandan oyun sınıflandırmasının yetişkin izleyiciler için olduğu görülmekte olup herhangi bir yaptırımı olmadığından daha küçük yaştakilerin de izleme riski bulunmaktadır. Yetişkinlik bazı ülkelerde 18 bazı ülkelerde 21 olduğu bilinmektedir. Aşırı şiddet içeren bu dizinin ülkemizde 18 yaşın altında izlenmesi sakıncalı olmasına rağmen gençler tarafından Tik Tok videoları, mizahı yapılmaya başlamıştır. Çocukların diziyi ya da sosyal medyada dolaşan mizahı izlemeleri tehlikelidir. Çocukların şiddetten psikolojik olarak etkilenmeleri, intihar etme riski, para kazanmak için zarar verme fikrine kapılması ve topluma karamsar bir bakış açısı geliştirmesi gibi tehlikelerden söz edebiliriz.” diye konuştu.
Aileler diziyi çocuklarına izletmemeli
Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, ”Dizinin genelinde verilen mesajların kapitalist sisteme dayandığı, paranın insanları yöneten bir güç olduğu ve olmadığında kişileri her şeyi yapabilecek seviyeye getirmesinin Makyavelist bir bakışı sergilediği görülmektedir.” dedi.
Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, sözlerini şöyle tamamladı:
”Toplumsal bir aradalığı sekteye uğratan bu anlayışın üzerinde konuşularak yayılması da izleyicileri ve tüm dünyayı etkisi altında bırakmaktadır. Dizi içerisindeki oyunun baş motivasyonunun para olması ve paranın kazanma isteğinin tek yaşam amacı olarak gösterilmesi, gençlerin yaşam amaçlarını doğru bir şekilde oluşturabilme becerilerinin gelişimine zarar verecek yapıdadır. Ailelerin çocuklarına diziyi ya da sosyal medyada diziye dair yer alan videoları izletmemeleri, dikkatli olmaları ve yanlışı konuşarak yayılımına katkıda bulunmamaları büyük önem taşımaktadır.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: ”Hipnotik bilince sokup aptallaştırıyor”
Öte yandan konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise 18 yaş üstünün izlerken bile, yanlışı konuşma yöntemi ile izlemeleri sonucunda olumsuzluklara maruz kaldığına dikkat çekti. Tarhan, ”Bu olumsuzluklar; yaşam amaç ve anlamının paraya indirgenmesi, yaşam arzusunu vahşi, barışçıl olmayan rekabetle yönlendirmesi, bireyleri hedonistik tatmine yönelterek Makyavelist yani amaca ulaşmak için her şey serbest şeklinde hipnotik bilince sokup aptallaştırmaktadır.” dedi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın