CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
-"Beklenmeyeni beklemek devletin sorumluluğudur, ancak iktidar acziyet içindedir."
-"Türk Hava Kurumunun yenilenmesi için belediyelerimizi, halkımızı ve iş insanlarımızı göreve çağırıyorum. Herkesin sorumluluğu var. Türk Hava Kurumunu ayağa kaldırmak, bu rezalete hep birlikte son vermek zorundayız."
-"İktidardan artık bir şey beklemeyeceğiz. Onları, bir manipülasyon maşası olarak trolleriyle baş başa bırakacağız. Biz milletimizle, saray iktidarının unuttuğu orman köylülerimizle el ele vererek gerçeklere odaklanacağız."
-"Önüne geleni “terörist/işbirlikçi” diye yaftalamak ancak aciz yönetimlerin başvuracağı bir taktiktir.",
-"Herkesi açık ve net uyarıyorum. Yanan alanlarda ranta açılacak, gasp edilecek bir avuç toprağı bile yanlarına bırakmam, ellerinden alacağım."
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezinde basın toplantısı düzenledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu toplantıda, 28 Temmuz'dan bu yana süren orman yangınları hakkında değerlendirmelerde bulunarak, yapılması gerekenleri anlattı.
Değerli basın mensupları; konuşmama başlarken, orman yangınlarına karşı canla başla mücadele eden tüm orman çalışanlarına, polis ve askerlerimize, canını ortaya koyan itfaiye erlerine, parti ayırt etmeksizin tüm belediyelerimizin personeline, sağlık emekçilerimize ve gönüllü olarak sahada çalışan vatandaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Sizler bizim kahramanlarımızsınız, sizler ormanı; canımızı, ciğerimizi koruyan, gece gündüz çalışanlarsınız. Sizlere minnet borçluyuz…
Değerli basın mensupları, son yangınlarda hayatını kaybeden yurttaşımıza Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun…
Değerli arkadaşlarım; bizim töremizde, bizim geleneğimizde, ahlakımızda, inancımızda baş sağlığı dileyeceğimiz kişileri ya da aileleri ayağımıza çağırmak yoktur. Ya aileyi ziyaret eder ya da telefonla taziyelerimizi sunarız… Örfümüz budur, âdetimiz budur, ahlakımız budur, erdemimiz budur. Ancak Marmaris’te hayatını kaybeden fedakâr Şahin Akdemir evladımızın ailesi korumalar gözetiminde evlerinden alınarak Erdoğan’ın bulunduğu yere getirilmiş ve Erdoğan burada aileye başsağlığı dileyerek birlikte fotoğraf çektirmiştir… Bu davranışı, bu toplum kabul etmez, içine sindiremez.
Değerli basın mensupları;
Bir Cumhurbaşkanı; orman yangınlarını önleme konusunda bir master planı hazırlamaktan acizse, o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.
Bir Cumhurbaşkanı; orman yangınlarının 5’er yıllık zaman dilimleri içinde sürekli arttığını göremiyor, görüyor da kavrayıp tedbir almıyorsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.
Bir Cumhurbaşkanı; küresel ısınma ile birlikte orman yangınlarının artacağını bilmiyorsa, duymuyorsa, Dünyada ve Türkiye’de uzmanların, ilgili kurumların yazılı uyarılarını dahi okumuyorsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez…
Bir Cumhurbaşkanı; orman yangınları ile mücadeleyi -yandaşı için- dünyada örneği olmayan yıllık ihalelerle yapıyorsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.
Bir Cumhurbaşkanı; orman yangınlarında kullanılacak filonun yani uçak ve helikopterlerin dengeli olması gerektiğini bilmiyorsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.
Bir Cumhurbaşkanı; yangında kullanılacak filonun, belli bölgelerde konuşlanması ve yangına süratle müdahale edilmesi gerektiğini bilmiyorsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.
Bir Cumhurbaşkanı; yanan orman alanlarının tekrar kazanılması için görevi Orman Bakanlığına değil de Turizm Bakanlığına veriyorsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez…
Bir Cumhurbaşkanı; yanan orman alanlarının yerine otel yapımına ses çıkarmıyor, yanan orman alanlarına otel yapılmasını sağlıyorsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.
Bir Cumhurbaşkanı; yangınların en yoğun olduğu dönemde, geçici personel alımını dahi (02.08.2021 - 03.08.2021 ve 04.08.2021 tarihlerinde) gerçekleştiremiyorsa, o Cumhurbaşkanı yangınları önleyemez…
Bir Cumhurbaşkanı talimat vermeden bakanları hareket edemiyorsa, karar alamıyorlarsa, yasaları dahi talimat almadan uygulayamıyorlarsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.
Bir Cumhurbaşkanı; yönettiği devlette liyakati ve adaleti yok etmişse, o cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.
Bir Cumhurbaşkanı; orman yangınlarına karşı mücadele edecek personeli eğitmek için kullanılan İzmir Buca’daki “Orman Yangınları İşçi Eğitim Merkezi”ni kapatmışsa o Cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez…
Bir Cumhurbaşkanı; Cumhuriyetin göz bebeği olan Türk Hava Kurumunu işlevsiz hale getirip adeta Cumhuriyetten intikam almaya kalkıyorsa o Cumhurbaşkanı Cumhuriyetin ormanlarını koruyamaz.
Değerli basın mensupları, bu söylediklerimizin tamamı doğrudur. Tek bir cümlesi dahi farklı değil, yanlış değildir. Geldiğimiz tablo, gördüğümüz tablo, yaşadığımız trajedi, tam da budur. Bütün yetkilerin bir kişide toplanmasıdır. Süreci yönetmekte bir kişinin düştüğü acziyettir. Türkiye açık söylemek gerekirse yönetilemiyor.
Sevgili Halkım, yangınlar devam ediyor. Biliyorum, canımız çok yanıyor. Büyük bir üzüntü ile söylüyorum ki; saray iktidarı devletimizi aciz duruma düşürmüştür.
Şimdi sizlere, değerli basın mensuplarının aracılığıyla milletimize, yapmamız gerekenleri anlatacağım...
Ülkemizi derhal yeni iklim krizlerine hazırlamaya başlamamız lazım...
Ülkemiz, iklim ve su krizinin tam ortasındadır.
Aslında Türkiye uyarıları 15 yıldır almaktadır ama Saray İktidarı bu uyarıları duymamaktadır.
Ve artık, halka gerçekleri söyleme zamanıdır.
Bunu bu trolleşmiş iktidardan beklemek de abesle iştigal olacağı için, bunu biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Millet İttifakı olarak yapmaya başlayacağız.
Her yerde, bizi nelerin beklediğini ve nasıl hazırlık yapmamız gerektiğini konuşacağız.
Bu süreçte kayıpların raporlanması lazım… Bu yapılırken, Erdoğan’ın halkımıza adeta bir kredi pazarlayıcısı gibi yaklaştığı şekilde değil, doğru dürüst kayıpların raporlanması lazım.
Yangından kim ne zarar gördüyse kayıt altına alınmalıdır. Belediye başkanlarımız ve çalışma arkadaşları bu konuda tüm duyarlılığı göstermektedirler.
Her orman için güncel ve doğru bir yangın planının yapılmasını sağlamalıyız. “Bu iktidarın işi” demeyeceğiz, biz yapacağız.
Ormanlarımız kendisini yenileyecektir. Duygusal olarak “fidan dikilsin” diyorsunuz, anlıyorum bunu. Ama bilim insanlarını dinlemeye başlamanın tam zamanıdır. Konunun uzmanı bilim insanlarımızdan destek isteyeceğiz. Bunun için de bir “Bilim Çalıştayı” yapılmasına gerek var ve bunu sağlayacağız, gerçekleştireceğiz.
Değerli basın mensupları; beklenmeyeni beklemek devletin sorumluluğudur, ancak iktidar acziyet içindedir. Geleceği bildiğimizi varsaymayacağız ve kontrol edebileceğimiz şeyleri kontrol etmeye çalışacağız.
Türk Hava Kurumunun yenilenmesi için belediyelerimizi, halkımızı ve iş insanlarımızı göreve çağırıyorum herkesin huzurunda. Herkesin sorumluluğu var. Türk Hava Kurumunu ayağa kaldırmak zorundayız. Bu rezalete hep birlikte son vermek zorundayız.
Aklı başında olan paydaşlar olarak biz bunu yapacağız. İktidardan da artık bir şey beklemeyeceğiz.
Onları, bir manipülasyon maşası olarak trolleriyle baş başa bırakacağız. Biz milletimizle, saray iktidarının unuttuğu orman köylülerimizle el ele vererek gerçeklere odaklanacağız.
Sevgili Halkım, çok önemli bir nokta da toplum sağlığı... Yaşadığımız felaket, zaten saray iktidarının elinde hırpalanmış olan ruh sağlığımızı maalesef daha da etkiledi. Bu kadar ruhu yaralı bir halk yardım istediğinde, yardım çağrısında bulunduğunda onları anlamak yerine önüne geleni “terörist/işbirlikçi” diye yaftalamak ancak aciz yönetimlerin başvuracağı bir taktiktir. Halkımızın ruh sağlığını da düşünmek zorundayız. Bunu da saraydan beklemeyeceğiz.
Yangında zarar görmüş alanlara, ne turizm bakanının, ne sarayın, ne de onların avenelerinin bir tek tuğla dahi koymalarına izin vermeyeceğiz. Herkesi açık ve net uyarıyorum. Yanan alanlarda ranta açılacak, gasp edilecek bir avuç toprağı bile yanlarına bırakmam, ellerinden alacağım.
Sevgili Halkım, emin olun, hızla yaralarımızı saracağız. Ve hiç kimseyi; ardımızda bırakmayacağız. Aç, açıkta bırakmayacağız. “Sesimi duyan yok mu?” dedirtmeyeceğiz milletimize. El ele verip, ormanı daha yeşil, gökyüzünü daha mavi, denizleri daha berrak yapacağız. Kendimizi de güzel ülkemizi de iyileştireceğiz. Tüm yaraları sarıp, tüm hasarları telafi edeceğiz.
Teşekkür ederim değerli basın mensupları.
Yorum Yazın