Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından ”951. yılında Malazgirt Zaferi ve Malazgirt Savaş Alanı Arkeolojisi” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa, ”Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması” projesinin yürütücüsü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik konuşmacı olarak katıldı. Edebiyat Fakültesi Nuri Bilgin Konferans Salonunda gerçekleşen etkinliğe EÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Ersan, Prof. Dr. Hakan Atılgan, Prof. Dr. Cemil Gürgün’ün yanı sıra EÜ Senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından ”951. yılında Malazgirt Zaferi ve Malazgirt Savaş Alanı Arkeolojisi” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa, ”Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması” projesinin yürütücüsü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik konuşmacı olarak katıldı. Edebiyat Fakültesi Nuri Bilgin Konferans Salonunda gerçekleşen etkinliğe EÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Ersan, Prof. Dr. Hakan Atılgan, Prof. Dr. Cemil Gürgün’ün yanı sıra EÜ Senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
”Şanlı mücadelelerin yön verdiği köklü bir tarihe sahibiz”
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, ”Tarihte bazı zaferler vardır ki bir coğrafyanın, bir milletin geleceğini şekillendirir. Günümüzde bir devlet olarak varlığını sürdüren her toplumun tarihi, o tarihe yön veren dönüm noktaları, önemli mücadele ve zaferlerle doludur. Bizler de Türk milleti olarak şanlı mücadelelerin yön verdiği köklü bir tarihe sahibiz. Atalarımızın verdiği mücadeleler, yalnızca savaş meydanında kazanılan zaferleri değil milletimizin maddi ve manevi varlığını inşa etme sürecini ifade eden varlığı ve bu varlığın yaşatılmasını mümkün kılan dönüm noktalarıdır. Kadim ve köklü medeniyetimizin en kıymetli dönüm noktalarından biri de hiç şüphesiz ki Malazgirt Zaferi’dir. Bu zafer, Anadolu’nun kapılarını Türklere açmış ve hızla Türkleşmesine etki etmiştir. Bu topraklar, Malazgirt Zaferi’yle birlikte Türk yurdu olmuş, Milli Mücadeleyle beraber Türk yurdu kalacağı da tüm dünyaya ilan edilmiştir. Unutmayalım ki bu zaferi yaşatmak da onu kazanmak kadar önemlidir. Bu nedenle böyle değerli bir konferansa ev sahipliği yapan Edebiyat Fakültemizi ve konferansa ilgi gösteren siz değerli katılımcıları kutluyorum. Değerli meslektaşım aziz dostum Prof. Dr. Adnan Çevik’e davetimize icabet ettiği için ayrıca teşekkür ediyorum” diye konuştu.
”Malazgirt Zaferi dünya tarihinin makas değiştirdiği savaşlardan biri”
Malazgirt Zaferi’nin Türk tarihine yön veren önemli bir zafer olduğunu söyleyen Prof. Dr. Adnan Çevik, ”Bu yıl, Malazgirt Zaferi’nin 951. yılını kutluyoruz. Tarihte birçok savaş var. Ama öyle savaşlar vardır ki bitirir ya da başlatır. Dünya tarihinin makas değiştirdiği savaşlar da vardır. Malazgirt Savaşı da bunlardan birisidir. Sadece Türk tarihini doğrudan ilgilendirmesi ve üzerinde bulunduğumuz bu yarımadanın Türkiye olma sürecinin başlatıcısı olmakla kalmaz. Kısa ve orta vadeli sonuçlarıyla dünya tarihini etkileyen sonuçlar üretmiştir. Malazgirt Zaferi başlatıcı bir rol oynarken Çanakkale Zaferi bu topraklarda varoluşumuzun bir direnişi olarak ortaya çıkmıştır. İkisi de bir bütünün parçaları olarak tarihte yer almıştır. Sonuçlarıyla her ikisi de dünya tarihini dramatik olarak değiştiren zaferlerdir” dedi.
”Malazgirt Savaşı’nı yerinde ete kemiğe büründürmek istiyoruz”
Malazgirt Zaferi’nin yerini belirlemek amacıyla yapılan ”Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması” projesine değinen Prof. Dr. Çevik, ”Bu proje çerçevesinde sadece bilimsel bir bilgi olarak Malazgirt Savaşı’nın geçtiği yeri noktasal olarak tespit etmek hedefiyle yola çıkmadık. Aynı zamanda bu savaşı yerinde ete kemiğe büründürmek, görünür kılmak istiyoruz. Eğer böyle olmazsa bizi doğrudan ilgilendiren bu zaferler, sadece anma etkinlikleriyle sınırlı kalıyor. Geçtiğimiz yıl, Rus Bilimler Akademisi Arkeloji Enstitüsü bizi davet etti. Bu projeyi uluslararası camiada ilk kez anlatma fırsatı yakaladık. İlgili enstitü ile bu yıl bir ön protokol yaptık. Bu yılki çalışmalarımıza Rus arkeologlar da katılacak. Tarihsel bilgi, bilince dönüşmediği sürece bir anlamı yok. Çünkü tarih, bugünü anlamak için, bu sayede geleceği öngörebilmek için öğrenmek zorunda olduğumuz bir şeydir. Tarih; bizim kimliğimiz, hafızamız, kendimizi tanımlama biçimimizdir” diye konuştu.
Konferansın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cemil Gürgün, katılımından dolayı Prof. Dr. Çevik’e plaket verdi.
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın