6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri devam ederken, hükûmetin ilk teklifini yetersiz bularak yeni ve adil bir teklif beklediğimizi açıklamak için Ankara/Anadolu Meydanı’nda binlerce üyemizle çağrıda bulunduk.Türkiye’nin dört bir yanından gelen üyelerimizle birlikte taleplerimizi bir kez daha haykırdık, emeğimizi enflasyona ezdiren, alın terimizi görmezden gelen teklifleri kabul etmeyeceğimizi, bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı verecek bir teklif beklediğimizi dile getirdik.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’nin gücünün Ankara’da bir araya geldiğini ifade ederek, “Milletimizin hizmetkârı kamu görevlilerimizin haklarını korumanın, hukukunu gözetmenin, maaşlarını yükseltmenin, refahtan pay almasının peşindeyiz. Bugün tam da bunun için buradayız” dedi.
Toplu sözleşme görüşmeleri için son üç gün içinde olduklarını hatırlatan Yalçın, “Bu üç gün çok iyi değerlendirilmeli. O yüzden diyoruz ki ey hükûmet, ey kamu işvereni, güçlü Türkiye’nin rakamlarıyla, yeni Türkiye’nin oranlarıyla, büyük Türkiye’nin haklarıyla donatılmış teklif istiyoruz. Yeni, adil, müzakere edilebilir bir teklif bekliyoruz. Buradan bir kez daha söylüyoruz. Biz çok şey istemiyoruz. Alın terimizin hakkını, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Biz adalet diyoruz, adalet istiyoruz. Kamu işvereninin, hükûmetin bütün bunlara olumlu cevap vermesi için koskoca üç gün var. Son günü, son anı beklemeye gerek yok” şeklinde konuştu.
Bugün eylem, yarın bayram olsun
Tekliflerinin doğru oranı, adil olanı, haklarının gereğini, Türkiye’nin gerçeğini işaret ettiğini kaydeden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gecemizi gündüzümüze katıp, bilgimizle emeğimizi yoğurup, devletin kudreti, örgütlülüğün gücü arasında uzlaşmayı sağlayıp, toplu sözleşmeden toplumsal uzlaşma çıkarmalıyız. Adil teklif gelmediği için, bütçeden pay gelmediği için bugün eylemdeyiz. Adil bir teklif gelsin, bütçeden pay verilsin; bugün eylem, yarın bayram olsun.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, hükûmetin zam teklifini sunduğu toplantıda 3600 ek gösterge ve sözleşmeli istihdam ile ilgili olumlu cümlelerine değinen Yalçın, bu olumlu yaklaşımı önemsediklerini belirterek, “Bu tutum umudumuzu artırdı, adalet beklentimizi yükseltti. Fakat kelamın eyleme dönüşmesi gerekiyor, bu işin de bu masada çözülmesi gerekiyor. Kamu işvereninden yeşeren umutlarımızı soldurmamak, müzakereleri sürdürebilmek için bir adım daha görmek istiyor, yeni ve somut teklifleri bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Hükûmetten yeni ve adil bir teklif bekliyoruz
Memur-Sen’in 2022 için yüzde 21+600 TL seyyanen zam+ yüzde 3 refah payı; 2023 için yüzde 17+yüzde 3 refah payı artışı talebini hatırlatan Yalçın, “Bizim sözümüz belli. Diyoruz ve istiyoruz ki memurun bütçeden hakkını, refahtan payını verecek bir sonucu el birliği ile üretelim. Bunun gerçekleşmesi için gereken süreci de hep birlikte yürütelim. Alım gücü yükselsin istiyoruz. Gelirde adalet sağlansın diyoruz. Biz memurun derdi azalsın, yüzü gülsün, cebi rahatlasın, maaşı yükselsin, geliri artsın, morali zirve yapsın istiyoruz. Hükûmetten yeni ve adil teklifi bir an önce masaya getirmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Hiç kimse kamu görevlilerini bütçenin yükü olarak görmemelidir
Masada uzlaşma için kamu görevlilerinin haklarını ve imkânlarını artırmak gerektiğini vurgulayan Yalçın, şunları söyledi: “Hiç kimse kamu görevlilerini bütçenin yükü görmemeli, ülkenin gücü olarak görmelidir. Güçlü memur, güçlü Türkiye demektir. Güvenceli istihdam, güven veren devlet demektir. Bunun için diyoruz ki 6. Dönem Toplu Sözleşme seyyanen zamla dünü onarsın, oransal zamla bugünü kurtarsın, refah payıyla da sözleşmeyi taçlandırsın.”
Her şey arttı, alım gücü düştü
Gelir dağılımında makasın açılmaması ve ülkeyi ayakta tutan orta sınıfın yok olmaması için toplu sözleşmenin oldukça önemli olduğunun altını çizen Yalçın, “Biz Anadolu’nun hakikatini, Türkiye’nin gerçeklerini, ekonominin verilerini ve kamu görevlilerinin sorunlarını çok iyi biliyoruz. Mutabakatsızlıkla sonuçlanan 5. Dönem Toplu Sözleşme’den bu yana tam 19 ay geçti. O 19 ayda neler mi oldu? 19 ayda kıyma yüzde 92 arttı. 19 ayda pirinç yüzde 50, simit yüzde 28 arttı. 19 ayda sıvı yağ yüzde 94, süt yüzde 60 arttı. 19 ayda makarna yüzde 37, deterjan yüzde 28 arttı. Enflasyon yüzde 26, dolar yüzde 46, avro yüzde 56, altın yüzde 71 arttı. Peki, bunlar artarken düşen ne? Memurun alım gücü! Kamu görevlisinin maaşı eriyor, memurların geliri azalıyor, emekçilerin alım gücü tepetakla gidiyor. 2020 Ocak ayında maaşıyla 1.917 adet simit alabilirken bugün ancak 1695 adet simit alabiliyor. 378 litre sıvı yağ alabilirken bugün 252 litreye düştü. Bütün bunlar Memur-Sen’in tekliflerinin gerekçesini, dayanağını, gerçekçiliğini, gerekliliğini ortaya koyuyor. Biz 2022’de yüzde 21+600 TL seyyanen zam+ yüzde 3 refah payı istedik. Biz 2023’te yüzde 17 zam + yüzde 3 refah payı istedik. Kayıpların telafisini, zararların tazminini, gelir dağılımında adaletin tesisini mümkün kılacak teklifleri masaya sunduk” dedi.
Kamu görevlilerinin ekonomiye katkısı görülmeli
Katsayıların toplamda yüzde 38 artırılması ve enflasyon farkı gerçekleştiği anda maaşlara yansıtılması gerektiğini söyleyen Yalçın, şöyle konuştu: “Kamu görevlilerinin ekonomik büyümeye katkısı görülmeli ve yüzde 6 refah payı verilmeli. 5. Dönem Toplu Sözleşme’nin zararları görülmeli, 600 TL seyyanen zamla kayıplar giderilmeli. Ayrım yapılmadan, kamu görevlileri 3600 ek göstergeden yararlandırılmalı, kıdem aylığında sınırlama kalkmalı, gösterge rakamı artmalı, mevcut sözleşmeli personel kadroya geçirilmeli, kamuda sözleşmeli istihdama son verilmeli, vekil, ebe, hemşire, imamlar ile usta öğreticiler, fahri ve benzeri pozisyonlardaki personel kadroya geçirilmeli, bayramda ayrım yapılmamalı, kamu görevlilerine de bayram ikramiyesi verilmeli, vergi gelir kaybı üretmemeli, oran yüzde 15’e sabitlenmeli. KİT’lerde yüzde 15’e kadar ücret tavanı düzenleme yetkisi verilmeli. Derece yükselmesinde sınırlama sona ermeli, kamu görevlileri öğrenim durumlarına uygun dereceye yükselebilmeli, doğum, ölüm, evlenme yardımı ödenekleri artırılmalı, giyecek ve yemek yardımı ödenekleri artırılmalı, kreş hizmeti ya da ödeneği uygulaması başlatılmalı, yardımcı hizmet sınıfı kaldırılarak mevcut personel genel idare hizmetleri sınıfına aktarılmalıdır.”
Ali Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Kamu görevlisi emeklileri fiilen çalıştıkları dönemlerdeki sosyal hak ve yardımlardan yararlanmaya devam etmeli, sendikalarla üyelik ilişkisini devam ettirebilmeli, engelli kamu görevlileri beklentileri önemsenmeli, pozitif ayrımcılık kapsamında hakları temin edilmeli, kadın kamu görevlileri desteklenmeli, beklentileri önemsenmeli ve hayata geçirilmeli, geçici personel (4/c) iken sözleşmeli statüye (4/b) geçen personelin mağduriyetleri giderilmeli, saygın iş ilkesi eksiksiz şekilde hayata geçirilmeli, kovid-19 nedeniyle oluşan zararlar giderilmeli ve sağlanan haklar genişletilmeli. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları periyodik olarak yapılmalı, bu kapsamda kullanılan kadro sayısı artırılmalı, kamu görevlilerinin anayasal haklarını kullanmasına ilişkin engeller sona ermeli, demokratik ve sendikal hakları kullanmaya yönelik alan genişletilmeli, sendikalı olmanın farkı yaşatılmalı, toplu sözleşme ikramiyesi artırılmalı.”
Yorum Yazın