Bildiğiniz üzereülkemiz iki binli yılların başından beri Avrupa eğitim sistem ile bir bakıma entegrasyonu sağlamak amacıyla çeşitli başlıklar altında birçok projelere imza atmıştır. Yapılan protokollerle Avrupa’da birçok ülkeye gitme yolu eğitim kanalıyla açılmıştır.
AB tarzı projeler Çok farklı kültürlerin oluşturduğu Avrupa Birliğinde kültürler arası diyalogun geliştirilerek Avrupa vatandaşlığı bilincinin oluşturulmasına katkı sağlamak, gelişen teknoloji ve bunları öğrenme metotlarının ülke içinde, ülkeler arasındaki yayılmasını sağlamaktır (Bu cümlenin öznesi yok gibi başbuğum ya da anlam biraz sıkıntılı). Burada amaç eğitim alanında öğrencilerin ve öğretmenlerin farklı kültürlerden sağladıkları kazanımları kendi çevrelerine nasıl adapte edebileceğinin öğretilmesidir.
Ülkemiz 2010’dan sonra gerçekten Avrupa Birliğine bağlı 2 dev proje başlıkları olan Erasmus Plus ve eTwinning projelerinde gerçekten Avrupa’da büyük söz sahibi. Erasmus programında havuza koyduğumuz paranın kat be katını alarak projelerimiz geçiyor. Öğrenci ve öğretmenlerimiz eğitim almak istedikleri ülkeye gidip kurs, iş başı gözlem gibi çeşitli eğitimlere katılabiliyorlar.
Bunun yanı sıra yine Avrupa’da 43 ülkeyi kapsayan ve dünyanın en büyük çevrimiçi eğitim ve teknoloji platformu olan eTwinning projeleriyle uzaklar yakın oluyor. En ücra bir köyde bile eğitim gören çocuklara ders veren öğretmenler Avrupa’da kendilerine eş değer okullar bulup beraber öğrencilerle muhteşem projeler ön plana çıkıyor.
Peki, bu projelerle ne sağlanıyor hiç düşündünüz mü; madde madde gidersek size akla gelen ilk 5 maddeyi sıralayayım:
* Mesleki gelişim ve motivasyon
* Özgüven artışı sayesinde işbirliği içerisinde çalışma isteği.
* Karar alma yetisinin gelişmesi.
* Gerçek yaşama uyum sağlaması.
* Bilimsel çalışma alışkanlığı ve eleştirel düşünme.
Düşünün ki bir okulda bu tarz projelerin biri veya bir kaçı geçmiş yürütülüyor olsun o okuldaki o sınıftaki öğrencilerin öğretmenlerin çalışma şevki, motivasyonu hangi seviyede olur. Vizyonel bir lider yöneticiyle de desteklendiğini düşünün bu okuldaki öğretmenler ve öğrenciler neler yapar neler.
Aslında sadece bizden istenen şey mumum fitilini ateşlemek. Öğrenciler alır götürür o projeleri, geliştirdikçe geliştirir. O okulda herkes birbirine omuz verir destek verir herkes bir yerden tutar geliştirir bu da zaten bu tarz projelerin asıl amaçlarından biri değil midir? İşbirliği her zaman size fayda sağlayacak bir kelimedir. Faydası olmasaydı hiçbir köyde imece usulü çalışma yapılmazdı projeler geliştirilmezdi. Evet evet ne alakası var demeyin imece usulü işbirliğine dayalı bir projedir. Herkes elinden geldiğince hedefe için çalışır orada. İşte emek işbirliği azim çalışma ürünü bunun göstergesi olur.
Eğitimde kaybedecek fert yoksa kazanacağımız çok mesleki anlamda gelişimler var demektir. O yüzden durmayacağız ve eğitim alanında her şeyi takip etmeye çalışacağız. Köşe yazımı Başöğretmenimizin sözleriyle bitirmek istiyorum.
Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.
Selametle…
Elinize sağlık hocam.
Emeğinize sağlık