TEKNOLOJİNİN EĞİTİMDEKİ ÖNEMİ

Modernleşmenin en büyük güçlerinden biri olan teknoloji, sanayi devriminden sonra  inanılmaz etkisini her alanda hissettirmekle beraber aslında teknolojinin toplumların var oluşundan beri süregeldiği çok rahat anlaşılabiliyor. İlk çağlarda insanların ihtiyaçlarını gidermek adına geliştirdikleri aletler aslında modern teknolojinin temelini atmaya başlamıştı. 
Bununla birlikte ihtiyaçlar artınca, farklılıklar ortaya çıkınca toplumlar artık daha hızlı, daha etkin daha kullanışlı icatlar ve gelişmeler peşine koştu.
Ülkemiz, teknolojik gelişmelerin temellerinin atıldığı 30’lu yıllarda ki gelişim hızını maalesef aynı kararlılıkta sürdürememiştir. Bu gelişme sadece ülkemizin ekonomisine sağlayacak katkının yanı sıra Türk Eğitim Sistemine getirmiş olacağı yeniliklerin ne derece önemli olduğunun açık bir göstergesiydi. 70’li yılların ortasında ‘Her ile fabrika sözüyle’ aslında ağır sanayi hamlesiyle sadece ekonomik katkı sunmuyor, beraberinde kalifiye eleman ihtiyacını arttırarak bir bakıma eğitimimizin daha da gelişmesine yol açıyordu.  Artık ülkemiz kara tahta modelinden beyaz tahtalara akıllı tahtalara hatta düşünceyi aktarabileceğin tahtalara doğru yol almaya başlamıştı.20. yüzyılın sonlarında beyaz tahtaya geçiş ve dijital çağ dediğimiz, uzay dönemi dediğimiz bu çağda da akıllı tahtalar devreye girdi. Tabi ki her an yenilenen teknolojiyle akıllı dediğimiz tahtalar, yeni nesil bilgisayarlar, pratikte çok rahat kullandığımız Web 2.0 uygulama araçları da artık Alfa kuşağına yetmeyeceği anlaşılmıştır.
Peki, bu durumda ülke olarak, toplum olarak asıl sormamız gereken soru ne olmalı? Biz Teknoloji de iyi miyiz? Teknolojiyi edinmek çok mu pahalı? Sorular ımı olmalı? Hayır, asıl sorulması gereken sorular bunlar değil. Teknolojide iyi olmakta bizim elimizde teknolojinin ederinin bize maliyeti de elimizde. Asıl sorulması gereken soru şu teknolojiyi eğitim sistemimize nasıl ne için ve ne kadar entegre edebiliyoruz? Asıl sorulması gereken soru bu. Ülkemizde okullarımıza tablet ve taşınabilir bilgisayarlar her sene belli oranda eğitim amaçlı karşılıksız dağıtılıyor. Bırakın tableti, kara tahtanın bile olmadığı ülkeleri düşünürsek eğitimimiz için yapılan bu yatırımlar azınsanmayacak ölçüde çok büyük bir inkişafın göstergesidir. Ama asıl sorun bundan sonra başlıyor. Tabletleri ve bilgisayarları eğitim alanında ne derece ve ne amaçla kullanıyoruz? Arama motorlarında teknolojiyi irdeleyen araştıran çocuklar mı yetiştiriyoruz yoksa teknolojiyi sadece oyun dünyasında ibaret olduğunu zanneden çocuklar mı yetiştiriyoruz? 
Bu dijital çağda öğrenme sürecindeki çocuklarımızı doğru zamanda ve doğru yerde teknolojiyi kullanmalarına imkân sağlarsak olumlu bir pekiştiren olması kuvvetle muhtemeldir. Bizler toplumsal bir bakış açısıyla teknolojinin eğitim sistemimiz içinde bir araç ve ayrılmaz bir parça olduğunu kavrar isek Alfa kuşağı dediğimiz nesilleri yetiştirmekte zorluk çekeceğimizi asla düşünmüyorum. 
Unutmayın asıl teknolojik gelişme değişime olan inancınızı kaybetmemekten geçer. Güçlü eğitim sistemi ancak düşünen beyinlerle gerçekleşir.